İsrail ordusu ve Hizbullah Hareketi arasında 8 Ekim 2023’ten bu yana sınır üzerinde “kontrolü çatışmalar” yaşanıyor. İsrail’e ait savaş uçakları özellikle Lübnan’ın güneyindeki hava sahasını ihlal edip sınır bölgelerinde ses duvarını aşarak sonik patlamalar gerçekleştiriyordu.
Ancak İsrail işgali altındaki Golan Tepelerinde bulunan Dürzi Mecdel Şems kentine yönelik 27 Temmuz’da düzenlenen roket saldırısı ve ardından İsrail’in misilleme bahanesiyle başkent Beyrut’a Hizbullah’ın 2 numaralı ismi Fuad Şükür’ü öldürmesiyle birlikte taraflar arasındaki tansiyon yükseldi.
Mecdel Şems olayından önce İsrail’e ait savaş uçakları sadece Lübnan’ın güneyindeki Sur, Nebatiye ve Sayda kentlerinde sonik patlamalar gerçekleştirirken, 27 Temmuz’dan sonra yoğun bir şekilde ve art arda başkent Beyrut’ta da benzer durumlar yaşanmaya başladı.
Psikolojik bir savaşın parçası olan “sonik patlamaların” başkent Beyrut sakinleri üzerinde yarattığı etkileri uzman isimlere ve vatandaşlara soruldu.
Beyrut’ta yaşalan Psikolog Dr. Riham Monzer, sonik patlamaların meydana gelmesinin ardından özel kliniğine bu şikayetlerden dolayı gelen yetişkin ve çocukların sayısında ciddi bir artışın yaşandığını belirtiyor.
Yetişkinler üzerinde yarattığı etkiye değinen Monzer, şunları ifade etti:
“Patlama, korku yaratmanın yanı sıra birçok savaş görmüş Lübnanlıları geçmişe de götürüyor. Lübnan’daki iç savaştan şu ana kadar ülkedeki önemli birçok süreçte ölüm ve çatışmalar yaşandı. Birisi patlamayı duyduğu zaman daha önce hafızasında ölüm gibi kötü hatıraların olduğu iç savaş veya diğer çatışma günlerini anımsayıp yeniden o durumun yaşanacağı tedirginliği hissediyor. Maalesef ses duvarını aşan sonik patlamalar toplumsal hafızada yara açıyor.”
Patlamaların çocuklar üzerinde nasıl bir etki bıraktığı ve bunun nasıl idare edilmesi gerektiği hususunda Monzer, “Ailelerin veya yetişkinlerin sonik patlamaya vermiş olduğu tepkiye göre çocuklar da hareket ediyor. Büyüklerde yaşanan korku direkt çocuklara da yansıyor ve onların korkularını artırıyor. Normalde patlamadan dolayı çocuklarda çok büyük bir korkuyu gözlemlemiyoruz ancak yetişkinler korkup panik olunca, bu korku onlardan direkt çocuklara geçiyor” diye konuştu.
Monzer, özellikle vatandaşlar arasında topyekûn bir savaş çıkıp çıkmayacağı hususunda uzun bir süredir kaygı ve endişelerin yaşandığını, bunun da kalp krizi ve felç gibi diğer hastalıkları tetiklediğini belirtti.
En son işe giderken halk otobüsü içerisinde sonik patlamanın meydana geldiğini ve tüylerinin diken diken olduğunu söyleyen Dunya Muhammed, “Korkuyorum ve tedirgin oluyorum. En son patlama olduğu zaman otobüsün içerisindeydim. Araçtan inip su içtim. Başka yapacak bir şey yok. Bende tansiyon var. Çocukları olana da Allah yardımcı olsun.” dedi.
Henüz 14 yaşında olan ve daha önce buna benzer rutin bir şekilde patlama sesi duymadığını aktaran Tala Beylasan, “Korkuyoruz. İlk defa duyduğumuzda direkt hava saldırısı sandık. Biz hava saldırısı ve sonik patlamayı ayırt edemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Mısır’dan Beyrut’a tatil için gelen ancak gördüğü manzara ve yaşanan patlamalardan dolayı çok üzüldüğünü belirten Abdullah Mecit, patlama sesini duyduğunda herkes gibi tedirgin olduğunu, çevresindeki insanların korktuğunu ve ağladığını gördüğünü söyledi.
Mecit, “Mısır’dan Lübnan’a geldim ve durumun bu seviyeye ulaşacağını tahmin etmemiştim. Lübnan’ın bu durumda olmasından dolayı çok öfkeliyim. Dün Sayda kentinde art arda 2 defa sonik patlama oldu” diye konuştu.
Etiyopya’dan Lübnan’a 2021’de gelen ve bir evde hizmetçi olarak çalışan Maya Kerim de çok korktuğunu ve titrediğini, daha önce hiç sonik patlama duymadığını kaydetti. Beyrutlu Ebu Ahmed ise çocukluğundan beri sonik patlamaya alışık olduğunu ancak yeni nesil ve çocukların bu duruma alışık olmadığı için çok korktuğunu ifade etti. Ebu Ahmed, “Çocukların gözü patlama sırasında süreki yetişkinlerde. Eğer yetişkinler korkup panik yaparsa çocuklar da aynı korkuyu yaşıyor” şeklinde konuştu.